15 Temmuz hain darbe girişiminin dördüncü yıldönümünde tüm Türkiye’de olduğu gibi İlimizde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikleri düzenlendi.
Etkinlikler kapsamında Cumhuriyet Meydanında düzenlenen programa Vali Sinan Güner ve eşi Hanımefendi Uzm.Dr. Beyhan Güner, Garnizon Komutan V. Dz. Alb. Erkan Şahin, Belediye Başkanı Cemal Akın, Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak, Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, Vali Yardımcısı Abdullah Akdaş, Kaymakam Adayları Özgür İşçimen ile Eray Gürsoy, İl Emniyet Müdürü Çetin Bozkuş, İl Jandarma Komutanı J.Alb. Fahri Semiz, Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Grup Komutanı Yb. Safa Söylem, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, İl Özel İdaresi Genel Sekreter V. Metin Çetin, AK Parti İl Başkanı Turan Kalaycı, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik, Siyasi Parti Temsilcileri, Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Ekrem Altunok, İl Müdürleri, Mesleki Kuruluş Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşlarının Temsilcileri, Şehit yakınları ile Bartınlılar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan program Kur’an-ı Kerim Tilavetinin ardından 15 Temmuz anısına video sunumu ile devam etti.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişiminin dördüncü yıldönümünde ulusa sesleniş konuşması dev ekranlardan izlendi.
Ardından Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Ekrem Altunok, Mhp İl Başkanı Ercüment Özçelik, Ak Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın’ın protokol konuşmaları ile devam etti.
Vali Sinan Güner programda yaptığı konuşmasında “Kıymetli Bartınlılar, değerli basın mensupları, Aziz milletimizin birlik ve beraberliğine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Hükümetine yönelik olarak FETÖ Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimi karşısında milletimizin ve kahraman güvenlik güçlerimizin gösterdiği onurlu duruşun, hainlerin yenilgiye uğratılmasının ve demokrasi zaferinin dördüncü yıldönümünde; öncelikle şehitlerimizi rahmetle yad ediyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Hepinizi saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile milletimiz, 15 Temmuz gecesi sokakları meydanları doldurmuş, tıpkı Çanakkale Savaşında, İstiklal Harbinde olduğu gibi tüm fertleriyle tek yürek, tek bilek olmuştur. Günlerce hiç yılmadan, bıkmadan, uyumadan, kadını, erkeği, genci, yaşlısı meydanlarda devletine, istiklaline ve iradesine sahip çıkmıştır. Demokrasi zaferinin ve milli iradenin gücünün ortaya koyulduğu 15 Temmuz, aynı zamanda hukuk devletinin, bağımsızlığın, demokrasinin hak ve özgürlüklerin zaferi olup milletimiz bir kez daha, ülkesinin geleceğine ve iradesine sahip çıktığını tüm dünyaya göstermiştir. Milletimiz, kendisini bu topraklardan çıkarmak için bin yıldır yapılan bütün tertiplere rağmen var olma iradesinden asla vazgeçmedi. 15 Temmuz ihaneti bizi bu topraklarda yaşama irademizden vazgeçirmeye yönelik en son tertipti. FETÖ’nün amacı, vatanımızı işgal etmek, milletimizin azmini ortadan kaldırmak, gücünü kırmaktı. Bu ihanet, bu milletin, bu topraklarda bin yıldır karşılaştığı ihanetlerin en kalleşçesiydi. Allah’ın yardımı, milletimizin istiklaline ve istikbaline olan bağlılığı sayesinde başarısızlığa uğrayan darbe girişimi, benzer tüm niyetlerin de tarihin çöplüğüne atılmasına vesile oldu. Bugün burada, 4 yıl sonra, biz aslında hain darbe girişimini anmıyoruz, Milletin cesareti ile yazdığı büyük destanı anıyoruz. Binlerce yıllık şanlı Türk tarihine, bu günün, bir kahramanlık destanı olarak yazılışını anıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti dün olduğu gibi bugün de, ülkemizin geleceğine kasteden FETÖ Terör Örgütü ile mücadelesine yurt içinde ve yurt dışında hız kesmeden aynı kararlılıkla devam etmektedir ve edecektir. Türkiye; darbe girişimi karşısında dahi yolundan şaşmadan, hedeflerinden uzaklaşmadan, kendi kararlarını kendi verecek güçte, bağımsız bir ülke olarak yoluna devam etmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına alan gelişmiş ülkelerin sağlık sistemlerinin dahi çöktüğü, insanların evlerinde, hastane koridorlarında yetersiz müdahale sebebiyle hayatlarını kaybettiği Covid-19 mücadelesinde kendi kendine yeterli olmanın ötesinde dostlarına da yardım eli uzatarak gücünü bir kez daha göstermiştir. Türkiye, terör örgütleri ile mücadelesine devam ederken bir taraftan da tıpkı Libya’da yaşanan son olaylarda olduğu gibi küresel güçlerin hedeflerini ve oyunlarını da bozmakta, aynı zamanda gerçekleştirdiği sınır ötesi harekâtlarla güvenli bölgeleri terörden arındırılarak hem gerçek sahiplerine teslim edilmekte hem de Türkiye’ye göç etmek zorunda kalan mazlumların bu bölgelere geri dönmelerini sağlamaktadır. Türkiye kendi sınırlarını ve ulusal bütünlüğünü tehdit eden her türlü yapılanmaya karşı kararlıkla mücadelesini sürdürmeye devam edecek, bölgesinde barış, güven ve istikrarın sağlanması noktasında yoluna emin adımlarla devam edecektir. Bugünden sonra bizim için önemli olan unutmamak ve unutturmamaktır. Boğaziçi Köprüsünü unutmayacağız, İstanbul Büyükşehir Belediyesini unutmayacağız, neredeyse evlerin penceresi hizasında uçan savaş uçaklarını unutmayacağız, Atatürk Havalimanını unutmayacağız, AKOM binasını unutmayacağız, Genelkurmay’ı unutmayacağız, TBMM’yi unutmayacağız, TRT’yi unutmayacağız, Türksat’ı unutmayacağız, Zırhlı Birlikleri unutmayacağız, Akıncılar’ı unutmayacağız, uçakları engellemek için tarlasını yakan Kahramankazanları unutmayacağız, Özel Kuvvetleri unutmayacağız, Ankara Emniyet Müdürlüğünü unutmayacağız, Özel Harekat Başkanlığını unutmayacağız, İstanbul Valiliğini unutmayacağız; hiçbir hainliği ve bunları yapan hainleri unutmayacağımız gibi, Halisdemirleri, Bartın’lı şehidimiz Mustafa Yaman’ı ve dahi 251 şehidimizi, korkusuzca tanklara, silahlara, hainlere karşı koyan gazilerimizi, yurdun her yerinde, liderin emriyle meydanlarda toplanarak hainlere geçit vermeyen halkımızı, kendi içinde kümelenmiş FETÖ’cü hainlerin tuzaklarını boşa çıkaran kahraman polisimizi, kendi içindeki hainlere karşı savaşan devletine bağlı askerlerimizi, jandarmamızı, sahil güvenlik kuvvetlerini, yine FETÖ’cü örgütlenmenin en yoğun olduğu yerlerden olmasına rağmen o gece hemen harekete geçerek tutuklama kararları çıkaran yargı mensuplarımızı, TBMM’de bombaların altında genel kurulu kapatmayan milletvekillerimizi, illerde ve ilçelerde hemen devletinin yanına, milletin toplandığı meydanlara koşan siyasi parti yöneticilerini, belediye başkanlarını; ilk andan itibaren komutayı eline alan, kararlı duruşuyla devlet otoritesini pekiştiren, millete ve devlete bağlı güçlere liderlik yapan mülki idare amirlerimizi, o gece hemen hastahanelere koşarak gazilerimizi tedavi emek için yarışan doktor ve sağlık personelimizi, belki bir ilde havalimanının ışıklarını söndürerek uçakların kalkmasını engellemiş isimsiz teknisyenler gibi daha nice isimsiz kahramanı unutmayacağımız gibi, o gece hemen bankamatiklere koşanları, halka direnmemesi yolunda çağrı yapanları, tencere tava çalanları, sela okuyan müezzinlere saldıranları, tarafını belli etmeden olup biteni izleyip sonrasında herkesten fazla kahraman kesilenleri de unutmayacağız. Özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize unutturmayacağız. Unutursak ve unutturursak bize yazıklar olsun. Unutmak ve unutturmak bu millete yapacağımız en büyük kötülüktür. Bundan sonrada, kim olursa olsun, aklını ve vicdanını satarak bu cennet vatanı bölmeye, insanlarımız arasına nifak tohumları ekmeye çalışanlara müsaade etmeyeceğiz. Millet olarak bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Değerli Bartınlılar; Kıymetli vatandaşlarım;15 Temmuz’un yıldönümüne yakışacak kutlu bir müjdeyi de hep beraber yaşadık. Feth-i mübinin simgesi, egemenliğimizin nişanesi Ayasofya, artık yeniden, minarelerinde ezan okunan, içinde Allah’a secde edilecek bir cami oldu. Bu 15 Temmuz’da, İstanbul yeniden fetholundu, Bu karar, Hristiyan dünyasının bir araya gelip üzerimize saldırması kaçınılmaz bir karar olacaktı. Dünyaya karşı ancak bir dünya lideri o muhteşem imzayı atabilirdi. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, üzerindeki bütün baskılara rağmen tam bağımsız, egemen, güçlü ve saygın bir devlet olma yolunda yürümeye devam ediyor.Bu kutlu gün ve bu kutlu olay, milletimizin ayağa kalkmasına, özüne dönmesine, güçlü ve büyük Türkiye’ye vesile olacak inşallah. Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü’nün yıldönümünde bağımsızlığımız uğruna mücadele veren 15 Temmuz şehitlerimiz ile tarih boyunca aynı ortak mukaddes değerlerimiz uğruna canlarını feda eden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükran ve minnetle anıyor, en derin saygılarımı sunuyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun.”dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikleri programı kapsamında 81 ilde eş zamanlı olarak inanç, dirayet, birlik ve beraberlik ruhuyla ay yıldızlı sancağı taşımak, tüm şehitlerimizin ve 15 Temmuz’da şehit olan vatandaşlarımızın anısını yaşatmak amacıyla “15 Temmuz Şehitleri Sancak Koşusu” İlimizde 25 sporcu ile Şehitlikten başlayıp Cumhuriyet Meydanında özel sporcumuzun Vali Sinan Güner’e sancak teslimi ile sona erdi.
Program Mehteran Takımının konserinin ardından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü temalı yarışmada birinci olan öğrencinin şiirinin okunması,15 Temmuz Şehitleri Sancak Koşusu Belge Töreni ile 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Yarışması ödül töreni ile devam etti.
Kur’an-ı Kerim tilaveti, ilahiler ve duaların ardından saat: 00:13’te tüm camilerimizden sala okundu.
Sivil Toplum Kuruluşlarının yiyecek ve içecek ikramında bulunduğu demokrasi nöbeti sabah namazına kadar devam edecek.